Aşk emek ister!

Video yükleniyor...

Tribün dünyası, onu, Emekçi Pankart diye biliyor. Asıl adı Batuhan Bilgiç... Hayattaki en büyük sevdası futbol... Mücadelesi ise el emeği pankartları yaşatmak... O bir pankart emekçisi...


Batuhan, kumaşların üzerine boyanmış futbol kelimeleri ile küçük yaşta tribünlerde tanışmış. İlk başlarda pankartlar hazırlanırken etrafta meraklı gözlerle dolanıyormuş. Yeri gelmiş boyama işi verilmiş, yeri gelmiş  ortalığı temizleme görevi... El emeğiyle, saatlerce çalışılarak hazırlanan pankartın tribünlerde açıldığı an, kaybolup giden yorgunluğa tutulmuş.
Resme yeteneği yokmuş. Lisede resim ödevlerini annesi yaparmış. Pankart yapma aşkıyla çizim yapmayı, boyamayı öğrenmiş. Bu bir yetenek işi değil. Tutkusu, tribünün bir parçası olmak olan bir futbol sevdalısının, bir kültürü, el emeği pankartları ayakta tutmak için verdiği mücadelenin, bir insanı nasıl geliştirebileceğinin hikayesi.

Batuhan'ın pankart yaparak para kazanmak gibi derdi yok. Bir pankart işi geldiğinde, aklındaki tek kazanç, üç İstanbul takımından birinin kale arkası biletine yetecek parayı kazanabilmek. Tek derdi, pankarttan kazandığını futbola yatırmak, sevdalısı olduğu takımın tribünlerinde yer alabilmek. Bu işten para kazansaydın ne yapardın diyoruz, kombine alırdım diyor... Anlayacağınız, Batuhan'ın para birimi bile futbol...

Batuhan için pankartın takımı olmaz... Hangi takım pankart isterse, seve seve işe koyuluyor. Tek amacı, el emeği pankartlar yok olmasın, bu kültür yaşamaya devam etsin.

Batuhan'ın tek mücadelesi, tribünlere dijital makinelerden çıkmış pankartlar girmesin. Açılan her pankartın her bir kelimesi elle boyansın... Pankart taraftarın renk aşkının göstergesidir. Ve aşk emek ister... Tıpkı pankart gibi...