Maradona'nın pankartla karşıladığı adam; El Apachi!..

Video yükleniyor...

12 yılda 4 ülkede 5 takımda 8 şampiyonluk sevinci… Oynadığı her ligde kupa kaldırmış bir adam… Ve tüm o kupalardan ve şampiyonluklardan değerlisi; formasını giydiği her takımın taraftarının kucakladığı bir kahraman. Kırdığı kalpler, ardından, “bu kadar kızdıysak çok sevdiğimizdendi” diye sesleniyordu. O, sokaklarında gezdiği tüm mahallelerin bıçkın delikanlısı...

Carlos Tevez, 1984’ün 5 şubatında, talihsiz bir çocukluğa açtı gözlerini. Hem de o kadar ki; en acıklı pembe dizilerin senaristlerinin bile aklına gelmezdi bu kadarı. Henüz 10 aylıkken kaynar suyun içine düştü, küçük yaşta annesini ve babasını kaybetti, evlatlık verildi, yoksullukla boğuştu.

Tüm çocukluğu Tevez’in hem karakterini hem de futbolunu şekillendiriyordu. 16 yaşında Boca Juniors’ta ilk kez forma giyip sahaya çıktığında, yaşamak için savaşmak gerektiğini biliyordu, çimlerin üzerinde de aynısını yapacaktı.
Boca Juniors, Corinthians, West Ham United, Manchester United, Manchester City, Juventus ve yeniden Boca’ya, La Bombanera’ya dönüş…

Her ayrılıkta, kalbi kırık onbinlerin doldurduğu tribünler bırakarak gitti.

Dünya üzerinde kaç futbolcuyu, La Bombanera’ya ilk ayak bastığında tribüne “evine hoş geldin” pankartı ile Maradona karşılar ki?

Hızlı, keskin, güçlü, dinamik, hem yaratıcı hem de teknik, hücum hattının her noktasında etkili olabilen, bir futbolcu kadar satranç ustasını andıran hamleleriyle, hiçbir rakibinin kolay yıkamayacağı bir savaşçı. Saha içinde asla bencillik etmez, öte yandan bazen golü adeta yoktan var etmesini de bilir.

Golü attığında tribündeki taraftarlarla kucaklaşmaya koşan, bazen de muzip ama bir o kadar da asabi… Hatta bazen acımasız, sonrasında pişmanlık duyacak kadar…

Sir Alex Ferguson onun için “Attığı her golün bir anlamı vardır” demişti, Carlos Tevez kritik anların adamı oldu. Zaferler kazanmak için oynadı, ruhunda alev alev yanan kazanma arzusunu asla söndürmedi. Carlos Tevez’in futbol sahalarında kazandığı kupalar, aldığı ödüller upuzun bir liste olsa da, bu kadarı onun için asla yeterli olmayacak. Onun genlerinde yaşayan savaşçı, bacaklarının koşmaya gücünün yettiği son güne kadar durmasına izin vermeyecek.

Carlos Tevez, El Apachi lakabını boşa almadı… O bir savaşçı…