Böyle gol olmaz olsun

Video yükleniyor...

Çoğu futbolcu için futbol, bir oyun değil iştir… Diğer tüm mesleklerde olduğu gibi, hayatını kazandığı bir meslek olarak bakar. Takım bağlılığı çoğu futbolcu için geçerli olmaz, onlar hangi takıma transfer olurlarsa, o takımın hedefleri uğruna canlarını dişlerine takar, ellerinden gelenin tamamını sahaya koyabilmek için ter dökerler.

Bazı futbolcular ise, takımları ile daha duygusal bir bağ kurarlar. Ayrılmak zorunda kaldıklarında dünya başlarına yıkılır, gitmemek için direnirler ama sonunda başka bir renkte forma giymeye başlamak zorunda olduklarını kabul ederler. Eski takımlarına gol attıklarında ise yürek burkan bir hüzün yaşarlar. Bu duruma, “gol hüznü” adını verebiliriz.

Ankaragücü forması ile Beşiktaş’a gol attığında İlhan Mansız’ın yaşadığı gibi…

Beşiktaş’a gol attığında gol hüznü yaşayan bir diğer isim ise Kayserispor’un ikinci golüne imza attığında üzerinde sarı-kırmızılı formayla sevinemeyen Bobo olmuştu…

Memleketi ve uzun yıllar formasını giydiği Trabzonspor’a Mersin İdman Yurdu’nun galibiyet golünü attığında, Hasan Üçüncü’nün ellerini başının arasına alışı, kolay unutulmayacak bir gol hüznüydü…

Bir başka gol hüznü ise Premier Lig’in 5. haftasında Frank Lampard’ın gözlerindeydi…

“Sonsuza dek Chelsea’de kalmak istiyorum” demişti, ancak ne yazık ki, Frank Lampard’ın bu dileği gerçek olamadı…

Babası, West Ham United tarihinin efsanelerinden biriydi… Frank de West Ham’da futbola başlamıştı. Chelsea’ye gidişi sadece bir transfer değildi, bir futbolcunun renklerin tutkusu ile tanışmasıydı. Doğduğu yere değil, mavi formaya sevdalandı.

Frank Lampard, 2013-2014 sezonu öncesinde 1 yıllık kontrat uzatma için uzun süre görüşmeler yapmak zorunda kalmış, formasına tutunmayı başarmıştı. Sözleşme uzatma haberi ile ilgili sorulan sorulara cevap verirken, “Chelsea’de kalma umudumu her zaman içimde yaşatıyorum” sözleriyle başlıyordu. Tek hayali futbolu Chelsea’de bırakmaktı. Olmadı… Onun hayali, rüyalardan bile uzaklara savruldu, hatta bir başka kıtaya, Amerika Birleşik Devletleri’ne…

Frank Lampard, 36 yaşında, New York City’e transfer oldu. Ancak ABD’de liglerin başlamasına kadarki süre için Lampard, 6 ay Manchester City’de kiralık olarak, Premier Lig’de forma giymeye devam ediyor.

Lampard’ın, sevdasına tutulduğu mavi formanın karşısına, Chelsea’ye rakip olması kaçınılmazdı, 5. haftada, Chelsea’yi misafir eden Manchester City’de, Frank Lampard yedek kulübesindeydi. City, 71. dakikada Andre Schürle’nin ayağından gelen golle 1-0 geriye düşünce Pellegrini, 78. dakikada Frank Lampard’ı oyuna aldı, eski Chelsea’li, Chelsea ağlarını havalandırdı.

Frank Lampard, kendi kalesine gol atan futbolcunun üzüntüsünü yaşıyordu, çünkü aslında gerçekten kendi kalesine gol atmıştı.

Lampard, Premier Lig’de 39 farklı takıma gol atan ilk futbolcu oldu… 39. takım Chelsea olarak kayıtlara geçse de, Frank Lampard’ın gözlerini dolduran gol hüznü ile hafızalara kazındı.