Ulusoy'dan bombardıman

Ulusoy'dan bombardıman

Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, federasyon genel kurul delegeleri üzerinde büyük baskılar olduğunu iddia etti. Haluk Ulusoy, federasyon başkan vekilleri Affan Keçeci ve Kemal Kapulluoğlu ile birlikte, Mövenpick Oteli'nde, medya kuruluşlarının temsilcileriyle sohbet toplantısı yaptı.

Yaklaşık 3,5 saat süren ve sadece başında ve sonunda fotoğraf ve görüntü alınmasına izin verilen toplantıda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ulusoy, "Siyaset karışıyor mu" şeklindeki bir soruya, "Bunun yanıtını hepiniz biliyorsunuz. Büyük baskılar var. Bir sene evvel seçimle göreve geldim. Ne değişti de şimdi genel kurula gitmek için imzalar toplanıyor? Nasıl, kimler değiştirdi" dedi.

 

Haluk Ulusoy, Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından önce Konyaspor Kulübü Başkanı'nın kendisiyle görüştüğünü ve "Biz sizin yanınızdayız" dediğini, ama ertesi gün "Genel kurul yapalım" denildiğini ifade etti.

"KOLTUK SEVDALISI OLSAYDIM..."
Ulusoy, "Devlet Bakanı'nın bu tavrı kişisel mi" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Girmediğim seçimde önümün kesildiğini biliyorsunuz. Seçimden evvel Bakanımızla Sakaryaspor'un bir derdini görüştüğümde bana, yoluma devam etmem gerektiğini söyleyen kişi kendisiydi. Bu sözleri söyledikten sonra ne değişti de ben seçime giremedim. Benim önüme tablo konuldu, gece Ankara'da toplantıya çağırdılar. Murat Aksu, Hasan Doğan ve Hüsnü Hayali gibi isimler vardı. Biri konuşuyor, biri liste yapıyordu. Bir kağıdı bana uzattılar, 'Bunlar şu bakanın, bunlar şu bakanın istediği kişiler' diye söylediler. Kağıdı nezaketen aldım, ama masaya attım. 'Kendi yönetim kurulumu yapmadan başkan olmam' dedim. Koltuk sevdalısı olsaydım, onların istediği 89 kişiyi listeye alıp devam ederdim. Ben kendim bıraktım, 18 ay köşeme çekildim. Başa Levent Bıçakcı'nın adını yazıp, 14 ismi yazdılar. Hatta kurullara bile isimleri kendileri yazdılar ve Levent Bıçakcı bunu kabul etti. Bu 18 ayda da 'şike, teşvik' dediler. Bunları kimse yazmıyor. Nedense sadece Ulusoy geldiğinde bunlar konuşuluyor. Bu olaylar 40 senedir var, bu zihniyet değişmedikçe 40 sene daha devam eder. Şike, teşvik, İddaa olayları konuşulurken, 15. dakikada nereden talimat geldiyse, 'Kayserispor'un alakası yoktur' diye basına açıklama yaptılar. Sonuçta ne oldu? Dünya şampiyonluğuna gidecektik, rezillikler oldu. Organize edilmiş bir şekilde Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler. Organize edenler de belli, ama hala bu ülkede baştacı ediliyor. Ben demokratik hakkımı kullandım."

"TEHDİT ALDIM"
Haluk Ulusoy, 18 ay sonra demokratik hakkını kullanarak seçime girdiğini belirterek, "Ne şartlarda seçimlere girdiğimi herkes biliyor. Bana 'Girme' diye tehdit geldi" dedi.
Ulusoy, tehditlere rağmen seçimlere girdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"(Girme, çok kötü şeyler olur) dediler. Ölümden öte köy yok. Bin gün ölmektense adam gibi bir gün ölürüm. 109 oy aldım. Seçimlere müdahale olmasa 226 oydan 200'ünü alırdım. Bütün Türkiye, Ayhan Bermek seçilsin diye ayağa kalkmıştı. Seçimlere iki gün kala Sayın Bakan, 'Haluk Ulusoy'u mahkemeye verdim' diye açıklama yapıyor. 18 ay Haluk Ulusoy görevde yoktu, neredeydiniz? Genel kurul üyeleri mahkemeye verildiğimi bile bile beni seçti. Seçildiğimin birinci günü Sayın Bakan başladı. Türk sporunu bu ortama getirenler hesabını verecektir. Sayın Bakan, 12 defa genel kurul çağrısı yaptı. 'Görevde kalması sakıncalıdır' diye teftiş kurulunun yazısı geldi' diyor. 420 sayfalık raporda bu ifade yok. Eğer ifade varsa Bakan beni görevden almalıydı veya genel kurulu çağırmalıydı. Sayın Bakanın elinde böyle bir rapor yok. Bu baskılar olmasa bu imza toplanması neden olsun?"
Haluk Ulusoy, "Devletten mi tehdit aldınız" sorusuna karşılık, "Devletten bir tehdit asla yok. Yakınlarım vasıtasıyla gelen tehdit var. Tabii ki yüzüme söylemeye cesaretleri ve yürekleri yok. Ortak dostumuz olan, kardeşim gibi olan birine söylendi. Benim karşıma çıkıp söyleyecek bir delikanlı yok. Devletten en ufak bir tehdit olmadı" diye konuştu.

"HAZİRANDA KONGRE ÜYELERİ SEÇİM DERSE, BEN YOKUM"
Haluk Ulusoy, seçim olup olmayacağını şu anda söylemesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Seçimin olabileceğini, ama şu anda 'Seçim olacaktır' demesinin mümkün olmadığını vurgulayan başkan Ulusoy, "Teftiş Kurulu'nun yazısı bize gelmedi. Sayın Bakan 'Genel Kurul üyelerine yollayacağız' dedi. Hukuki prosedür devam ediyor. Herkes hak hukuktan bahsediyor. Hazirandan evvel genel kurul ortamı olursa seçime girip girmeyeceğime karar vermiş değilim. Haziranda mali genel kurulunda seçim yapılsın mı, yapılmasın mı' maddesini koyduracağız. Eğer Haziran ayında seçim isterlerse ben bir daha bu işin içinde olmam. Çünkü ne şartlar altında seçim istiyoruz dediklerini biliyorum. Onların hayatlarında zorluklar yaşamalarını istemiyorum. Türk futbolunun kötü olmasını istemem" şeklinde konuştu.

KAPULLUOĞLU: "59 TANE USULÜNE UYGUN TEBLİGAT VAR"
Futbol Federasyonu Başkan Vekili Kemal Kapulluoğlu, federasyonun genel kurula gitmesi için şu anda 80 tane doğrudan tebligat olduğunu, bunların 59 tanesinin usulüne uygun geldiğini açıkladı.
Hukuki süreç konusunda hem federasyonun hukuk kurulundan, hem hukuk kurulundaki akademik üyeden, hem de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden bir profesörden, birbirlerinden haberleri olmadan görüş istediklerini ifade eden Kemal Kapulluoğlu, şöyle konuştu:
"8 Ocakta Levent Kızıl, 106 tane fotokopi imza getirdi. Fotokopi, hukukta belge niteliği taşımaz. Kızıl, 9 Ocakta bir kez daha getirdi. Levent Kızıl tarafından 2 ihtarname de hukuki değil. Noter kanalıyla olması gerekiyordu. Onun dışında 80 tane doğrudan tebligat var. En sonunu 31 Ocakta aldık. Tebligatların 4 tanesi noter kanalıyla değil, 9 tanesi fotokopi, 8 tanesinde de delegelik hakkı olmayan kişilerin imzası var. Şu anda 59 tane usulüne uygun tebligat var. Bunların içinde de 2 tane geri çekilen var."

Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, bulunduğu yere siyasetle değil, tırnaklarıyla kazıyarak, kademe kademe geldiğini söyledi.

Ulusoy, Mövenpick Oteli'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle yaptığı sohbet toplantısında, yeniden başkanlığa seçildikten sonra Avrupa'da ve dünyada olduğu gibi çok fazla konuşmamayı tercih ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Geçmişte çok konuşmuştum, ama bu dönemde ortam gerilmesin, kaos olmasın diye konuşmadım, hep kendimden verdim. Bizim bu tavrımızı kulüp başkanları, yöneticiler devam ettirsinler dedim, ama bu olmadı. Bir yıl önce göreve geldikten sonra nelerin yaşandığını bilmeyen yok. O günden bugüne 'seçim' denildi, Bakan da dedi, ama biz konuşmadık. Kaos sebebi biz olmayalım dedik, kaos ortamı yaratanlar oldu. Bir yıldır gerginlikten, kaostan kaçındık, ama şimdi Türk kamouyunu aydınlatmak için sizlerle bir araya geldik."

"SİYASETLE GELMEDİM"
Haluk Ulusoy, kendisinin de siyasetle geldiğini yazanların olduğunu belirterek, "Ben siyasetle gelmedim. Tırnaklarımla kazıyarak, kademe kademe geldim" dedi.

Şenes Erzik döneminde de 1995 yılında yine genel kurul için imza toplandığını hatırlatan Ulusoy, o dönemleri şöyle anlattı: "Ben o zaman gece yollara düştüm, Mersin'den başlayıp, Ege, Orta Anadolu, İstanbul'u gezdim, verilen imzaların 14'ünü geri aldırdım ve genel kurul düştü. Şenes Erzik ile 6 yıl görev yaptım. Abdullah Kiğılı başkan olduğu dönemde 'Başkan olarak seni görmek istiyoruz' dedim. Kendim aday olsam kazanırdım, ama Kiğılı'nın başkan vekili oldum. Nasıl oldum, onu da anlatayım. Kiğılı'ya 'başkan vekili olmak istemiyorum' dedim. O da 'Sağol, beni rahatlattın, Ayhan Bermek olursa iyi olur. Konuştum, nazlanıyor' dedi. Ben devreye girdim, Bermek kabul etti. Bildirmemiz gereken gün Bermek ortada yok. Saat 5'e çeyrek var, Bermek 'Hiçbir adayın yanında görev almak istemiyorum' diye faks çekmiş. Ben 5'e 5 kala başkan vekili olarak bildirildim. Siyasetle bir yere gelmedim. Kiğılı'nın 1. başkan vekili bendim. Daha sonra çok yalvardım, ama Abdullah ağabeyi tutamadım. Abdullah Kiğılı, beni aradı 'istifamı verdim, çoluk çocuğum var, ben gidiyorum. Bu işi bir tek sen başarırsın' dedi. Kalması için mücadele ettim, kimsenin arkasından iş yapmadım, ama istifası kabul edildi. Bu kararı Başbakan Mesut Yılmaz vermiş ve seçimlere kadar ben başkan oldum. Mesut Yılmaz'ın seçimlere müdahalesi olmadı, Yılmaz'ın 1 adamını bile almadım. Hangi siyasetle gelmişim? Benim mücadelem, hizmetlerim nerede?"

"UEFA SEÇİMLERİNDE ROL OYNADIK"
Haluk Ulusoy, UEFA seçimlerinde Şenes Erzik ile devamlı görüşerek büyük mücadele verdiklerini ve Platini'ye oy verdiklerini söyledi. Erzik'in tekrar seçilmesi için 30 ülke dolaştıklarını anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: "İki adayın olduğu seçimde hangi başkanı desteklediğimizi son ana kadar gizli tuttuk, ama ben federasyona gelen bazı gazeteci arkadaşlara Platini'yi destekleyeceğimizi, yazmamaları kaydıyla söyledim. Hayatımda hep doğruluğu, adamlığı tercih ettim. Sadece Türkiye'nin bir oyunu vermedik, dost ve kardeş olduğumuz 5 ülkenin federasyon başkanlarıyla da Platini'ye destek vermek için söz birliği yaptık. Seçimden önce 'Platini 4 rey farkla kazanır' dedim ve sonucu bildim. Fransız gazetesi Le'equıpe'in yazdığına inanarak, 'Ulusoy Johanson'a destek verdi, yalan konuşuyor' demeleri beni çok üzdü. Vermemiş olsak bile bugün seçilmiş bir başkan var, UEFA ile bizi kötü yapmaktan kim ne çıkar sağlar? UEFA seçimlerinde maddi ve manevi destek yapıldı, seçimde rol oynadık. Platini ile 10 yıldır dostluğumuz, kardeşliğimiz var. O yüzden ona destek verdim."

Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, şike konusunun 40 yıldır konuşulduğunu, ama belgeyle tespit edilmiş pek bir şeyin olmadığını söyledi.

Haluk Ulusoy, hep kendi döneminde şike, şaibe olduğu söylendiğini belirterek, "40 yıl önce de bunlar konuşuluyordu. Şenes Bey, Abdullah Bey, Levent Bey döneminde olmadı mı şike, şaibe iddiaları" dedi.
"Türkiye'de şike olduğunu gözümle görmedim" diyen Ulusoy, "İddialar üzerine Şike Tahkik Kurulu kuruldu. Bu kurula 'evet şike vardır' diye bir yazı gelmedi. 30 yıldır futbolun içindeyim, belgeyle tespit edilmiş pek fazla bir şey yok. Bence Türk futbolu, dünyadaki birçok ülke futbolundan daha temizdir. Eğer belgesi olan varsa ortaya koysun, gereğini yapamıyorsam bu koltukta olmam. Bazı şeyler oluyordur belki, ama konuşanlar Şike Tahkik Kurulu'na çağrıldığında orada konuşmuyor. Belge yoksa, hangi vicdanla, kanunla, dedikodular yüzünden bir kulübü düşürebiliriz" diye konuştu.

Ulusoy, bir soru üzerine, hiçbir genel kurul delegesine 'imzanızı geri alın' demeyeceğini belirterek, "Yönetimden bir arkadaşıma da telkinde bulunmam, ama yapan olursa da bir şey demem. Çünkü geçmişte ben Şenes Erzik için yaptım. Kimine göre 95, 97 oy oldu. Bize gelen şu anda bir şey yok. Bize 90 imza geldiği taktirde yapacak bir şey yok" dedi.

Kulüp başkanlarının maçlardan sonra hakem hataları için kendisini aradığının doğru olduğunu anlatan Haluk Ulusoy, "Beni aramaları hiçbir şeyi değiştirmez. Ben onların dertlerini dinlerim, kurullara gerekli uyarıları yaparım. İmza verenlere de vermeyenlere de aynı yakınlıkta duruyorum. Bize destek veren kulüplerin durumu ortada, hepsi kan ağlıyor" şeklinde konuştu.

"LEVENT KIZIL'DA NE DEĞİŞTİ?"
Haluk Ulusoy, Bursaspor Kulübü Başkanı Levent Kızıl ile geçmişte kader birliği yaptığını, Kızıl'ı listeye yazdığında arkadaşlarının karşı çıktığını kaydetti Ulusoy, şöyle devam etti: "Ben onu listeye yazarken, Kızıl için arkadaşlarım 'Bu adamı koyma, karakteri belli, Şenes Erzik'e de kötülük yapmıştı. Yarın size de yapar' dedi. Ben o günkü safiyane düşüncelerimle 'Bu kardeşimiz gençtir, Türk futboluna hizmet versin, içimize alalım' dedim. Murat Aksu da vardı. Diyarbakır heyeti kesinlikle alınmasını istemiyordu. Gençtir, ülke futboluna hizmet eder diye aldım.

Sonra Levent Kızıl, benim yanımı terk ederek, başkasının yanında yer aldı. Ardından çok kişiyi araya koyup, özür diledi. Ben onu affettim. 'Allah'tan sonra senden başka kimse yok, senin bana desteğini hiç unutmayacağım. Ölüm döşeğinde olsam arkanda ben varım' diyen biriydi Levent Kızıl. Ne değişti? Ulusoy'da hiçbir şey değişmedi. Son seçimde 'Haluk Ulusoy'un yanında yer almam gerekiyor diye' imzalı yazısı var. Bu nasıl adamlıktır.

Murat Aksu, Beşiktaş yönetimine girmek için benden izin istedi. Ben de 'madem çok istiyorsun, tamam' dedim. Sonra Murat'tan bir kötülük görmedim. Babasının konumu itibariyle iki arada kaldığı kesin. Hala sevdiğim biridir."

"VATANSEVERLİĞİMİ SORGULAYACAK KİŞİ DÜNYADA YOK"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, "Benim vatanseverliğimi sorgulayacak kişi dünyada yok. Bu ülkeye aile olarak 70 yıldır nasıl namusumuzla hizmet verdiğimiz biliniyor. Benim vatanseverliğimi yargılamak terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. Ülkeyi Avrupa'ya şikayet edenler vatanperver oluyor. Ben ülkemi şikayet etmedim, etmem de. 'Aman gelin bizi kurtarın' diye bir yazımız olmadı. Delikanlıysa gelip yüzümüze karşı sorgulasın benim vatanseverliğimi" dedi.

"ALİ KIRAN, BAŞ KESEN DEĞİLİM"
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, "Ali Kıran, baş kesen değilim. Ülkemizin futbolunu hak, hukuk ve kanunlarla yönetiyorum" dedi.

"Özerk bir federasyon nasıl yönetiliyorsa öyle yönetiyorum" diyen Ulusoy, "Makam peşinde değilim. Benim bir imparatorluğum var, makamım var. Gidip başına otururum. 1992'den beri Türk futbolunun peşinde hiçbir menfaat gözetmeksizin görev yaptım, yapıyorum. Ali Kıran, baş kesen değilim, hakkımı, hukukumu arıyorum. Genel kurul üyeleri 'Tamam Ulusoy, hizmetin bu kadar' derse tamam derim. Babam 1. günden beri istemiyor, ama ben seviyorum ve futbola hizmet etmek istiyorum. En ufak bir şeyim olsa burada oturmaya devam eder miyim" şeklinde konuştu.

"BAZI BELGELERİ TEFTİŞ KURULUNA VERMEDİLER"
Haluk Ulusoy, teftiş kuruluna bazı belgelerin verilmediğini ileri sürerek, "Bir otelde hiç teklif almadan kaldığımız söyleniyor. 45 yerden teklif aldık. Bunları ortadan kaldırıp, teftiş kuruluna vermediler. Ben tekrar göreve geldiğimde hepsini Riva'daki arşivden çıkarttırdım. 423 sayfalık raporda '19 bin YTL Ulusoy zimmetine para geçirdi' diyorlar. 7 yılda federasyondan 1 milyar 400 milyon dolar para geçmiş. 19 bin YTL'den Ulusoy yargılanıyor" dedi.

Ulusoy, "Hangi ülkede bir insan mahkemeye verilerek, suçu tescil edilir. Bu mu adalet, bu mu insanlık, müslümanlık, adamlık? Ulusoy ne yaptı' diye konuştu.

Herkesin kaçtığı bir dönemde göreve geldiğini anlatan Haluk Ulusoy, şöyle devam etti:
"Havuzu yaptık, kulüplere oluk gibi para aktı. Federasyona 12 tane sponsor bulduk. Uluslararası başarılar var. O günlerde bu insanlar neredeydi? Biz 30 senemizi verdik. Ulusoy gitsin, kim gelsin? Atamayla, Türk futboluna hiç hizmet vermemiş, federasyonun önünden hiç geçmemiş birini getirecekler. O zaman özerkliği kaldıralım, atamayla getirelim. 18 ay kendi adamları federasyondaydı, 18 ayda futbolun her tarafı darmadağın oldu ve çekip gittiler. Bıraktığımda UEFA'da 3., FIFA'da 5. sıradaydık. Türk futboluna ne oldu da 17.18. sıraya düştü. Madem demokrasiyle yönetiliyoruz, 4 yıllığına görev gelmişim, bırakın da görevimi yapayım.

Geldiğimizde turnuvalardan atılmıştık. Gittik, 6 maç ceza oldu, bununla da yetinmedik 3 maça düşürttük. Şimdi 3 maç sonunda grup lideriyiz. Ne istiyorsunuz? 'Hayır yok, sen gideceksin, müteahhit bir arkadaş gelecek.' Ben burada özerkliğin mücadelesini veriyorum. Yeniden bir 18 ay yaşanmasın diye mücadele veriyorum. Ben gideyim sorun değil, ama rahat bırakın kararı delegeler versin. Bugün Ulusoy, böyle giderse yarın gelecek iktidarlar da o gelenleri öyle gönderirler. Bunun önünü açmayın.
Ben çok rahatım. Hak, hukuk, kanun ne gerektiriyorsa son güne kadar mücadelemi vereceğim. Tarih herkesi yazacaktır. Ben tarihte adamlıktan feragat etmemiş imajı bırakmak istiyorum."

"SİYASETİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM"
Haluk Ulusoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal ile bayramda görüştüğünü ifade ederek, "Sadece bayramını kutladım. Ulaşabildiğim tüm büyüklerimin bayramını kutladım" dedi.
Ulusoy, siyasete girmeyi hiç düşünmediğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Sayın Bakan, 'Bakın takip edin milletvekilliğine oynuyor' diyor. Ben siyaseti hiç düşünmedim. Eğer Dünya üçüncüsü olduğumuzda gelen teklifleri kabul etseydim, 140 bin oyla baraja takılan parti şimdi meclisteydi ve belki de ben spor bakanıydım. Bana başbakan yardımcılığı teklif edilmişti, ben kabul etmedim. Şimdi de siyaseti düşünmüyorum."

Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, müsait olursa, Fenerbahçe'nin AZ Alkmaar ile yapacağı UEFA Kupası maçına gideceğini söyledi. Aziz Yıldırım ile aralarında bir saygısızlık olmadığını belirten Ulusoy, "Kendilerinin bize karşı kırgınlığı var herhalde, benim yok. Yıldızlarımız barışmadı. Stada gittiğimde Aziz başkan kendisine yakışanı yapacaktır. Federasyon başkanına 'hoş geldiniz' der ve oturup maçı izleriz" dedi.

"CANAYDIN VE KULÜP BAŞKANLARIYLA EVİMDE TOPLANDIK"
Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın ile Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından bir gece önce kendi evinde görüştüklerini anlatan Haluk Ulusoy, şunları söyledi: "Canaydın'ın isteği üzerine kulüp başkanı arkadaşları da çağırdık. 'Yarın toplantıda seçimle ilgili yol haritanız nedir' diye sorduk. Kendisi gündeme bile almayacağını, dilek ve görüşler bölümünde 23 dakika açıp, toplantıyı kapatacağını söyledi. 'Toplantıdan sonra açıklamayı nasıl yaparız' dedik. Kaleme alındı, okundu. Cemal Aydın, Canaydın'a 'Bizim rengimiz belli, sizin renginiz nedir' dedi. Canaydın, 'Gecenin bu saatinde burada olduğumuza göre rengimiz belli' dedi. Gece 34 gibi herkesi yolcu ederken, Özhan Canaydın 'Gazamız mübarek olsun' dedi ve ayrıldı, ama Kulüpler Birliği toplantısında gündemin 1. maddesi 'seçim olsun mu olmasın mı?' oldu. Oylamaya sundu. 16 kişi oyunu belli etti, 9'a 7 çıktı. 'Benim oyuma gerek kalmadı' dedi ve oy kullanmadı. Basın açıklamasını da kafasına göre yaptı ve 'Her ne kadar 9'a 7 çıktıysa da seçim kaçınılmaz' dedi. Sonraki Kulüpler Birliği toplantısında 9'a 7 aleyhimize seçim olsun diye çıktı. Özhan Canaydın, 10. kişi olarak oyunu kullandı. Bunları yaşadık.

Mersin'de bana 'Gel seçimi haziranda yapalım' demiş. Orada kalabalık bir toplantıda gürültü içinde söyledi. Ben de 'Özhan ağabey İstanbul'da bunu konuşalım. Türk futbolu için ne gerekiyorsa yapalım' dedim. Ağzına doladığı haziran bu."
Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Polat ile defalarca görüştüğünü anlatan Ulusoy, "Çocukluğumuzdan beri Polat ile görüşürüz. Galatasaray Kulübü'nün neden imza verdiğini arayıp, bulun" dedi.

"FIFA YAKINDAN TAKİP EDİYOR"
Haluk Ulusoy, FIFA, toplantı için ne zaman çağırırsa, o zaman gideceklerini söyledi. Gelişmeleri, FIFA'nın yakından takip ettiğini kaydeden Ulusoy, "FIFA'nın bir basın bürosu var. Dünyada çıkan haberleri takip ediyorlar. UEFA seçimlerine gittik, herkes bizi soruyor. Makedonya'nın federasyon başkanı, yurt dışına çıkış yasağı olduğu için seçimlere gelemiyordu. Sonradan geldi. O da bize 'Ne farkımız var. Türkiye'de size olanlar bizde de oluyor' dedi. FIFA iki şeyi vurguluyor, 'Irkçılık ve siyaset istemiyoruz' diyor" diye konuştu.

"BAŞBAKAN İLE NEDEN BİR ARAYA GELMEK İSTEMEYEYİM?"
Haluk Ulusoy, Gürcistan'daki milli maçta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmediği şeklindeki çıkan haberlere çok üzüldüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan'a tavır koymasının mümkün olmadığını vurgulayan Ulusoy, şöyle devam etti: "Ülkede herhangi biri, ülkenin başbakanına nasıl tavır koyar. Böyle bir düşünce olur mu? O da seçilmiş biri, benim de başbakanım. Neden bir araya gelmek istemeyeyim? Sayın Başbakanın yoğun bir programı vardı, maça bile gelemedi. Keşke gelseydi de 'hoş geldiniz' deseydim. Aynı otelde kalıyoruz, ama Başbakan çok yoğun. Başbakan benimle bir araya gelmek istediğini söylese, ben hemen emir telakki eder giderim. Orada hava alanını yapan müteahhit Hamdi Akın. Başbakan oraya o hava alanının açılışını yapmaya gelmiş, onunla olması çok doğal."

"TRABZONSPOR'UN YANIMDA OLMASI GÜZEL BİR MESAJDIR"
Haluk Ulusoy, başbakana yakın olan Trabzonspor Kulübü Başkanı Nuri Albayrak'ın kendisini desteklemesiyle ilgili, "Ben Trabzon'dan çıktım. Trabzonspor beni desteklemese, Ulusoy'un yanında olmasa ben kimseye 'benim yanımda ol' diyemem" dedi.

Nuri Albayrak'ın, Trabzon'un içinden çıkmış birini destekleyerek doğrusunu yaptığını kaydeden Ulusoy, "Trabzonspor'un benim yanımda olması güzel bir mesajdır. Trabzonspor'un başkanı da Trabzon'dan çıkmış birini destekliyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Ulusoy ailesinin desteğiyle Trabzon'da CHP'nin kazandığı iddiasına ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Ulusoy, "İlk defa böyle bir şey duyuyorum. Ulusoy ailesi hiçbir seçimde tavır koymamıştır, bire bir siyasetin içinde olmamıştır. Hele ki Trabzon'da" dedi.

Haluk Ulusoy, Melih Gökçek'in desteğini çekmesiyle ilgili bir soru üzerine ise "Seçimlerde benim yanımdaydı, ama sonra bir televizyon kanalında 'Başbakanımız ne derse öyle yaparım' dedi ve sonra desteğini çektiğini söyledi" açıklamasını yaptı.

"KENDİMİ YALNIZ HİSSETMEDİM"
Federasyon Başkanı Ulusoy, bu süreçte kendini yalnız hissetmediğini, çünkü ortamı bildiğini söyledi.
"İnsanların hangi şekilde değiştiklerini çok yakından biliyorum" diyen Haluk Ulusoy, "Onları da suçlamıyorum. Onları o hale getirenler suçlu. Bu insanlar çok zor durumda bırakıldı, ama kalben benim yanımda olduklarını biliyorum. Herkesin bir hayatı var, iş dünyası var" şeklinde konuştu.

Ulusoy, "Levent Bıçakcı döneminde Zarifi Köşkü için 320 bin YTL ödendi, ama oturulamadı. Onun hesabı soruluyor mu?" şeklindeki bir soru üzerine şunları kaydetti: "Sadece 320 bin YTL değil. 18 ayda yapılanlarla ilgili bir teftiş olsaydı, 320 bin YTL ile kalmazdı herhalde. O 320 YTL'nin hesabını kimse sormadı, ama Ulusoy 19 bin YTL için mahkeme kapılarında sürünüyor.

Mustafa Denizli'nin mukavelesinin bitimine 6 ay kala, 20 bin dolar maaş fazlasıyla yeni bir mukavele yaptık. Yani hazirana kadar 120 bin dolar, yeni mukaveleden dolayı fazla ödenmiş gibi görünüyor, ama mukavelesine 500 bin dolar tazminat koyduk. Denizli, Haziran'da kendi isteğiyle gitti, 500 bin doları mukavele gereği aldık. Yani federasyonun 380 bin dolar karı oldu, ama '120 bin dolar niye verdin?' diye mahkemeye verdiler. Ben Türk adaletine güveniyorum."

Milli Takımlar eski teknik direktörü Şenol Güneş'in mukavelesiyle ilgili bir soru üzerine de Haluk Ulusoy, şöyle konuştu: "Türkiye'de ekonomi bozulmuştu, dolar 2 milyon 500 bin liraya çıkmıştı. Kulüp başkanlarıyla bir araya geldik. Digitürk bu parayı ödeyemeyeceği için oturup anlaştık ve Digitürk ile doları 1 milyon 50 bin liradan sabit tuttuk. Antrenörlere de yeni anlaşma teklif ettik. Şenol Güneş hariç herkes kabul etti. Güneş'in maaşı 1 milyon 50 bin lira hesabıyla 52 milyar yapıyordu, '7080 milyar yapalım, yeni anlaşma imzalayalım' dedik. 'Dolar üzerinden isterim' dedi. Kendisiyle sözleşmemizi hazirandan önce feshedeceğimizi söyledik, '500 milyar verelim hizmetlerinden dolayı' dedik, kabul etmedi. Güneş'in hakkını gasp etmedik. Onu milli takıma aldığımda çok eleştirildi. Ona rağmen Güneş'i aldım, başarılı olduk. Arkasında dimdik durdum, yönetim kurulunda dahi. Levent Kızıl, Dünya Kupası'nda Brezilya maçından sonra 'Bu Trabzonluyu def edelim gitsin. Bu takımdan bir şey olmaz' dedi ve bazı arkadaşlarla Türkiye'ye döndü, ama tur atlayınca geri geldiler."

YUNANİSTAN VE NORVEÇ MAÇLARI...
Haluk Ulusoy, bir soru üzerine, "Yunanistan ve Norveç maçında biz oynamayacağız, ama biz bir ekibiz. Takımı Terim yapar, biz elimizden geleni yaparız" dedi. Yunanistan ve Norveç'i yenip, grup lideri olarak yola devam edeceklerine inandığını anlatan Ulusoy, "Burada herkesin desteği lazım" şeklinde konuştu.

"ŞİKE İDDİALARINDA, HUKUK NE DİYORSA ONU YAPTIK"
Ulusoy, Fenerbahçe'nin 2001 yılındaki şampiyonluğuyla ilgili, bir kişinin, bir televizyon programında iddialarda bulunduğu hatırlatılarak, "Neden bu konuda bir şey yapmadınız?" şeklinde kendisine yöneltilen soruya, şu yanıtı verdi: "Biz, hukuk ne diyorsa onu yapıyoruz. 'Fenerbahçe ile aramızdaki gerginlikten dolayı bir şey yapamadık' diye bir şey yok. Talimatlarımız var, süre aşımı var. Fenerbahçe'ye 'Süre aşımı var, incelememizi istiyorsanız bize yazı yazın, biz gerekeni yaparız' dedik. Fenerbahçe'den gelen bir şey yok."

"KİMİN ŞAMPİYON OLACAĞINI BİLEMEM"
Haluk Ulusoy, "Bu sene kim şampiyon olur?" şeklindeki soru üzerine, "Kimin şampiyon olacağını bilmem mümkün değil" dedi. Hakem hatalarının her yerde olduğunu kaydeden Ulusoy, "Hakem hataları dünyanın her yerinde oluyor. Geçen sezon son maça kadar Fenerbahçe liderdi. Maç 16 dakika fazla oynandı. Onların lehine işledi. Yanlışlıklar oldu, konfetiler atıldı, ama Fenerbahçeli futbolcular golü atamıyorsa, Denizli'yi yenemiyorsa ve sahada mükemmel bir hakem varsa, sebebini bize sormaya hakları yok" diye konuştu. Haluk Ulusoy, Fenerbahçe'nin bu sezon 7 puan önde olduğunu hatırlatarak, "İnşallah böyle devam ettirirler, performanslarını böyle devam ettirirlerse şampiyon olurlar" derken, bir gazetecinin "Neden inşallah diyorsunuz?' diye sorması üzerine, "Bunu yanlış yerlere çekmeyin. Performanslarını böyle devam ettirirlerse şampiyon olacaklarını söylüyorum. Eğer bu performansı devam ettiremezlerse, arkadan gelen takım geçer" diyerek sözlerini tamamladı.

KAPULLUOĞLU: "FIFA'YA 'BİZİ KURTARIN' DEMEDİK"
Haluk Ulusoy'un sohbet toplantısında, hukuki konularla ilgili sorulara federasyon başkanvekili Kemal Kapulluoğlu yanıt verdi. Kapulluoğlu, FIFA ile Futbol Federasyonu arasında sürekli yazışmalar olduğunu vurgulayarak, "FIFA'dan bir mektup aldık. Kamuoyunun da bilgilendirilmesi isteği vardı. Bu yüzden basın bülteni yaptık. Federasyon olarak, 'Genel kurul için imza toplanıyor, seçime gidiyoruz, bizi kurtarın' diye FIFA'ya mektup yazmadık" dedi.

Futbol Federasyonu'nun UEFA ve FIFA'ya bağlı olarak çalıştığını anlatan Kapulluoğlu, şöyle konuştu: "2004 yılında FIFA ilkelerini değiştirdi. O tarihten itibaren ülkelerde incelemeler yapıyor. O mektup bu sürecin son mektubu. FIFA'nın incelemesi 30'a yakın ülkede tamamlandı, 51 ülkede devam ediyor. Türkiye de bu 51 ülkenin içinde."
Kemal Kapulluoğlu, Fenerbahçe ile ilgili 2001 yılındaki şike iddialarıyla ilgili olarak ise "Fenerbahçe'ye ilettik, 'Zaman aşımı var, ama istiyorsanız araştıralım' dedik. 'Devlet baksın' dediler" diye konuştu.

Türkiye'nin 6 maçlık cezasının 3 maça indirilerek tecil edildiğini vurgulayan Kapulluoğlu, "Eğer seyircili maçlar başladığında benzer olaylar olursa, cezamız uygulanır. Bu konuda insanları bilgilendirelim" dedi.