Bu mirasa sahip çıkmayacak mıyız?

Video yükleniyor...

5 sezonda 150'yi aşkın program ve yılda ortalama bini aşkın futbol hikayesi... Dortmund'da signal iduna parkın süd tribününden Ardahan'ın temiz futbol hareketine; afrikadaki yokluğa uzanan ellerden arjantin'deki dillere destan coşkuya... Biz bunca zamandır gördük ki, futbol bir oyundan çok daha fazlası... Maç seyretmek adına bir araya gelen insanlar, dünyanın her coğrafyasında birer küçük futbol hikayesinin başrollerini oynuyorlar...

Tribün, taraftarlık ve futbol, bir boş zaman meşgalesi değil, bir kültürdür. Bir dil gibidir, tüm dünyanın ortak dili... Biz yüzümüzü hangi tarafa çevirsek, birbiriyle asla karşılaşmamış insanların ortak sevdalarını gördük...

Bir tribün atasözü der ki; "bu sevda bana babamdan miras..." Bize de öyle ya işte... Baba hakkı'dan lefter'den metin Oktay'dan;  enes'e ozan'a Muhammet'e... 

Dostluk olsun diye değil, dost oldukları için ellerini birbirlerine uzatan bu büyük adamlardan kalmış bu kadar değerli bir mirasa sahip çıkamayacak mıyız gerçekten?

Dünya değişiyor, evet... Futbol da öyle... Teknolojiyi insandan uzaklaşmak yerine futbolu büyütmek için kullanan onbirlerce oyuncu, bize en üst düzey oyunu sunmak için çabalarlarken, bir diğer yanda kendi öykülerini karalıyorlar. İngiltere'den Amerika'dan Avustralya'ya kadar, onlarca futbolcunun ilham dolu hikayesini dinledik. Tüm o hikayeler, bize hatırlatmalıydı ki; futbol insanın öznesinde, insan için oynanan bir oyun ve bize futbolu bu denli tutkuyla sevdiren de bu; insanız hepimiz... 

Bir insanı sevmekle başlayacaksa her şey eğer, biz futbola gönül veren milyonlar, başlangıcı yapmışız ya sevmek için... Gerisini ne diye getiremedik yolun? Nerede unuttuk bu gerçekleri? Değil mi ki, bir rengi sevmek bir insanı sevmekten daha zor, zoru başardık da kendimizi nerede unuttuk?

Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı, bir kulübe değil, bu oyuna tutkuyla bağlanmış her birimize yapılmıştır! Taraftarım, futbolu seviyorum diyen herkese... Bizler de bu darbeyi yüreğimizin derinliklerinde hissettik, canımız çok acıdı...

Ve anladık ki, daha çok bağırmanın zamanı! Takımı yenik duruma düşünce susmak taraftara yakışmaz, futbola olan sevdamız haksız bir penaltıya kurban gidemeyecek, biz tribünde daha yüksek sesle bağıracağız!

Gelin, bize katılın... Tutkumuz, sevdamız, aşkımız futbolu öldürmelerine izin vermeyelim... O güzel yüreğinizi sahaya koyma zamanı gelmiştir dostlar... Sesiniz çıksın şimdi!