Tarihin en çılgın futbol hikayesi!

Video yükleniyor...

Tarihin en çılgın futbol hikayesini dinlemeye hazır mısınız?

İki İngiliz futbol tutkunu kafadarın, ülkelerinden 13 bin km uzakta, dünyanın en kötü futbol ülkesi olarak kabul edilen Ponphei’ye gidip, adada var olmayan futbol takımını yaratma hikayeleri, kurgu bir roman olsaydı, bir yazar bu denli dokunaklı bir hikaye hayal edebilirdi miydi acaba?

Paul Watson ve arkadaşı Matt Conrad, Londra’daki evlerinde Andorra’nın Rusya ile oynadığı milli maçı izlerken, kendi aralarında, “böyle bir ülkede olsaydık biz de milli takımda oynayabilirdik” diye konuşmaya başlarlar ve iş birden ciddiye biner.

Dünyanın en zayıf futbol takımına sahip ülkeyi araştırırlar ve karşılarına bir güney asya ülkesi olan Ponphei çıkar. Tarihinde hiç galibiyeti olmayan ve futbolun varlığı bile şüpheli bir ülke… İki kafadar, bir milli takımda oynamalarının mümkün olmayacağını kabul etseler de teknik direktörlük için şanslarını denemeye karar verirler ve hayallerinin peşinden Ponhpei’ye ulaşırlar.
Yapılacaklar listesi hazırlarlar:

1-    Sponsor bul
2-    Bir lig kur
3-    Bir uluslararası maç kazan

Destek için FİFA ve uluslar arası federasyonların kapılarında duvarlarla karşılaşan Paul ve Matt, doğal yeteneklerinden başka bir şeyleri olmayan futbolcuları bir takıma benzetip Pohnpei’de futbolun varlığını kanıtlamak zorundadırlar. İkisinin de hayatlarında hiç teknik direktörlük yapmamış olmaları engel teşkil etmez. Kendilerine çok yabancı bir kültürde, hiç tanımadıkları insanların arasında, futboldan tek anladıkları sahada top tekmelemek olan ve bir takım kurup futbol oynamaya niyetleri olmayan bir ülkede, Premier lig kurup milli takım seçmek için ihtiyaç duydukları hocalık deneyimi değil, gözü kara bir inançtır.

Paul Watson ve Matt Dillion’un ilham dolu gerçek hikayesi, kahramanlarının kaleminden “Ayağa Oyna Pohnpei”/ adlı kitapta akıcı bir konuşma diliyle, eğlenceli ve duygusal bir eser haline dönüşüyor.

Futbol tutkusunun bir adama neler yaptırabileceği ve bir ülkeyi nasıl canlandırdığının hikayesinin sonunu merak etmeniz için tek bir tüyo verelim; zayıf takım yoktur, mücadele ruhu vardır.