Şansal Büyüka: "Van Persie bu kaliteyi sezon başında bulsaydı..."

Şansal Büyüka: "Van Persie bu kaliteyi sezon başında bulsaydı..."
Şansal Büyüka, Milliyet Gazetesi'nden Bilal Meşe'ye önemli açıklamalarda bulundu. "Şansal Büyüka'yla dobr dobra" köşesinde yer alan açıklamaların tamamı şöyle:

"Savunma anlayışından, hücuma geçmekte geç kaldı, Nani’yi kenar adamı olmaktan çıkarıp santrfor arkası serbest oynatmakta geç kaldı, Robin Van Persie gibi bir dünya markasının fiziki kalitesini arttırmakta geç kaldı. Sonuçta Fenerbahçe, kendi adına futbolun doğrularını bulmakta geç kaldı.

Duayenimiz Şansal Büyüka ile yaptığımız sohbetlerimizde Robin van Persie’nin kalitesini değil, bu kaliteyi ortaya koyamadığını tartıştık. Sadece RvP’de değil, aynı dert Nani için de geçerliydi.

Taktik değişti, Nani değişti. Robin van Persie de kendine geldi. Hele attığı ilk gol... Onun performansıyla söze başlasak...
Fenerbahçe doğruyu bulmak için geç kaldı. Savunma anlayışından hücum anlayışına geçmekte geç kaldı, Nani’yi kenar adamı olmaktan çıkarıp santrfor arkası serbest oynatmakta geç kaldı, Robin Van Persie gibi bir dünya markasının fiziki kalitesini arttırmakta geç kaldı. Sonuçta Fenerbahçe kendi adına futbolun doğrularını bulmakta geç kaldı.
Van Persie’ye gelince... Sezon başından beri sadece fiziki kalitesi tartışıldı. Bu fiziki kaliteyi sezon başında bulsaydı, bugün Gomez kadar gol atmış olurdu.
Sonuç: Fenerbahçe geç kaldı.

Gaziantepspor maçında etkili oyunun sebepleri nelerdi?

Fenerbahçe sadece son Gaziantepspor maçı değil, Konya kupa maçı dahil, son üç maçtır doğasında, genlerinde olan futbolu oynuyor. Çok pozisyona giren, çok coşkulu oynayan, sürekli hücum çıkışları yapan ve sonucu çok gol atan bir Fenerbahçe... Son üç maçtaki 11 gol bunu çok açık ortaya koyuyor. Pereira savunma futbolunu geliştirmek için harcadığı uzun ve yoğun mesainin  birazını hücum futbolu için harcasa, geride ne o kısır sonuçlar, ne hayal kırıklıkları kalır, aksine son günlerde olduğu gibi coşkulu bir hava yakalanırdı.

Şampiyon olamazsa Pereira kalabilir mi? Ya da kalmalı mı?
Pereira’yı tümüyle kötü ya da tümüyle iyi görmek doğru olmaz. Pereira iyi mücadele eden, rakibe nefes aldırmayan bir takım yarattı. Ancak son üç hafta dışında aynı başarıyı hücum zenginliğine taşıyamadı. Futbol anlayışı buna engel oldu. Ozan’ı yeteri kadar kullanamadı, Van Persie’yi hazır hale getiremedi. Fenerbahçe’yi eğer son üç maçtaki futbol anlayışıyla oynatacaksa kalmalı, “1-0 olsun benim olsun” anlayışına devam edecekse gitmeli... Ayrıca bu iş sadece Pereira ile çözülmez. Savunma arkasına öldürücü topları atacak çok kalite bir orta saha adamıyla, Van Persie’nin kımıldamasına rağmen çok iyi bir golcüye ihtiyaç var.

Diego’ya yapılan protestoların temel sebebi nedir?
Diego, Fenerbahçe’nin en pahalı transferlerinden biri olmasına rağmen, bu kadar umut bağlanmasına rağmen sarı- Lacivertli forma ile belki de akıllarda kalan tek maç bile oynamadı. Seyirci zaten dolu... Yoksa Gökhan’la bir maç tartıştı diye bu kadar tepki  koymaz. Diego iki yılı boşa geçirdi. Kalan bir  yılında iş yapar mı, hiç sanmam. Zararın neresinden dönersen kârdır hesabı Fenerbahçe, Diego ile yolları ayırmalı... Bu benim görüşüm, katılmayanlara da saygı duyarım.

Pereira, Fenerbahçe’yi eğer son üç maçtaki futbol anlayışıyla oynatacaksa kalmalı, “1-0 olsun benim olsun” anlayışına devam edecekse gitmeli.

Favori ama banko değil
Beşiktaş’ın, kalan üç maça da favori olarak çıkacağını düşünüyorum. “Plase” olursa, “sürpriz” olursa, onu da futbolun cilvesine bağlarım. Akhisarspor maçından sonra yediği goller nedeniyle çok eleştirilen Beşiktaş, Kayserispor’a gol yağdırdı. Demek ki, bir musibet, bin nasihatten iyiymiş.

Savunmanın göbeğine Delgado’nun yerine gelen Tosic, sezon sonuna kadar oynatılmalı mı?

Beşiktaş zaten ligin başından beri “uygun adım” zirveye koşuyordu. Son bir iki maçta ayakları birbirine dolandı, ritmi bozuldu. Ancak Kayserispor karşısında gene “uygun adım Beşiktaş” bulduk. Şenol Hoca’nın adaletine inanıyorum. Tosiç’i son maçta gördükten sonra, o formayı götürüp Delgado’ya vermez. Tosiç böyle oynamaya devam ederse, sezonu ilk on birde bitirir.

Vodafone Arena’da Beşiktaş oynadığı iki maçı da kazandı. 42 bin seyirci karşısında oynamaya alışan Beşiktaş’ın, burada oynayacağı Osmanlıspor maçı sizce nasıl geçer?
Osmanlıspor ile Kayserispor takımı arasında dağlar kadar fark var. Osmanlı takımı, Beşiktaş ile birlikte bu ligin en iyi hücum eden takımı... Öyle hücumcuları var, o hücumcuların öyle özellikleri var ki, bağlasan durmuyorlar. Vodafone Arena’nın büyüleyici ortamına rağmen sıkıntı olabilir. Ancak ben gene kalan üç maça da Beşiktaş’ın favori olarak çıkacağını düşünüyorum. ”Plase” olursa, “sürpriz” olursa, onu da futbolun cilvesine bağlarım.

Maçın favorisinin Beşiktaş olduğu doğru... Ancak kesin kazanır demek doğru mu?
Türkiye’de hiçbir maçın artık “kesin favorisi” yok. Bu sezon ligde alınan sonuçları görüyoruz. Beşiktaş üç maçın da favorisi ancak belirttiğim gibi “bankosu” değil...

Mantık mı, duygusallık mı?

Galatasaray’da derbi için duygusallık olmaz, gerçeğin acı yüzü olur. Galatasaraylı biliyor ki ilk beşe giremezse ya da kupayı kazanamazsa bir yıllık UEFA cezası bir anda iki yıla çıkıyor. Hiçbir Galatasaraylı buna tahammül edemez.

“Derbilerin favorisi yok” derler. İşte Galatasaray-Fenerbahçe mücadelesi... Cim-Bom, tabiri caizse “en ölü” döneminde Fenerbahçe’yi çelmeledi. Tabii ki sarı-lacivertlilerin dördüncü yıldıza ulaşmasını istemez ama kendisinin de ligde belli bir hedefi bulunuyor.

Şimdi de Beşiktaş maçı var. Galatasaray derbiye hangi psikoloji ile çıkacak? Mantık mı, duygusallık mı?
Galatasaray’da bu maç için duygusallık olmaz, gerçeğin acı yüzü olur. Galatasaraylı biliyor ki ilk beşe giremezse ya da kupayı kazanamazsa bir yıllık UEFA cezası bir anda iki yıla çıkıyor. Hiçbir Galatasaraylı buna tahammül edemez. Ya ilk beşe girecek, ya kupayı kazanacak. İlk beşe girmesi için Beşiktaş’ı yenmesi, kupayı kazanması için Fenerbahçe’yi mağlup etmesi gerekiyor. Üstelik son maçlarda sahada kendini bulmaya başlayan bir Galatasaray var. Bu Beşiktaş karşısında galibiyete yeter mi bilemem ama G.Saray’ın işi ne kadar zorsa, Beşiktaş’ın işi de bir o kadar zor...

Çaykur Rize ve Kasımpaşa galibiyetlerinden sonra Bursa maçındaki futbol olumlu not aldı. Size göre artılar nelerdi?
Galatasaray’da futbolcular aynı futbolcular... Hatta daha da eksik... Ancak takım mücadele gücünü yeniden kazandı. Hırslandı, maça asılmaya başladı. Bursa maçında da bunu gördük. Galatasaray’ın sezon biterken tek avantajı, eski hırsını ve mücadele gücünü yakalamış olması...

Podolski’nin Yasin’e tepkisi haklı mıydı?
İkisi de haksız... Podolski’nin seyircinin önünde, ekranların önünde, gidip Yasin’in boğazına sarılmasına, takım arkadaşını seyircinin önüne atmasına ne gerek var? Podolski, sanki her maçı takım için oynuyor. İyi vuruyor, gol atıyor, hepsini takdir ediyorum. Ancak attığı golün dışında maçın hiçbir dakikasında ortada yok. Yasin de “ben” yerine “biz” demeli ve pası vermeliydi. Ancak Yasin’in vuruşu gol olsa bunları konuşur muyduk? Yasin’in gırtlağına sarılan Podolski, gidip bu defa sevinçten boynuna sarılırdı.

Trabzon adına doğru olmadı
Trabzonspor, Eskişehir’e mağlup oldu. Zaten buna da pek bakan yok! O maçta akıllarda kalan tek pozisyon, “2 dakika düşün” protestosunda bordo-mavililerin bu işe sırtını dönmesiydi. Nasıl yorumlarsınız?

İki dakika düşün, sadece Trabzonspor olayıyla ilgili değil, genel bir düşüncenin ürünüydü. Ancak Trabzonspor’un görüşü alınmadan uygulandığı için sanırım bir tepki doğdu. Fakat bu sırtı dönüşle Trabzonspor olayı sahipleniyormuş gibi bir hava doğdu ki, bu Trabzonspor adına doğru olmadı. Ayrıca bakıyorum, Trabzonspor çok başarısız geçen bir sezonu tümüyle hakemlere  fatura ediyor gibi... Hakemlerin bu sezon canını en fazla yaktığı iki kulüpten birinin Trabzonspor olduğunu kabul ediyorum. Ancak Trabzonspor’un iyi bir performans adına, hakemlerden çok daha öncelikli sorunları ve eksikleri var.

Eskişehir’de oynanan maç öncesinde “2 dakika düşün” protestosuna katılmayan Trabzonspor, sırtını dönerek tepki göstermişti.

Haftanın takımı: Beşiktaş, Fenerbahçe
Haftanın futbolcusu: Ricardo Queresma, Jose Sosa (Beşiktaş), Robin van Persie, Volkan Şen (Fenerbahçe), Volkan Babacan (Medipol Başakşehir), Samuel Eto’o (Antalyaspor), Kenneth Omeruo (Kasımpaşa)
Haftanın teknik direktörü: Şenol Güneş (Beşiktaş), Vitor Pereira (Fenerbahçe)
Haftanın hakemi: Ümit Öztürk (Medicana Sivasspor-Akhisar Belediyespor)

Kaynak: Milliyet