"O kupayı almak mucize olurdu"
Yayınlanma Tarihi 9 Temmuz 2014 Çar 14:00
Video yükleniyor...
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Divan Kurulu toplantısında neden Fenerbahçe maçında sahaya çıkmama kararını aldıklarını açıkladı.
Söze 3 Temmuz süreciyle başlayan Ünal Aysal, "3 Temmuz bana bir ümit verdi. Demek ki bazı şeyler artık yeniden düzeltilebilecekti. Başarı ne olursa olsun kupa kazanılsın anlayışını değiştirecektik. 3 Temmuz'dan bu yana artan ümitlerim buna dönük. 2011-2012'deki yaşananlardan sonra sporda, bütün branşlarda eskiye dönüş, huzur, yarışmalarda biraz daha dikkat, hakemlerin, federasyonların davranışlarında iyileşme izledik" dedi.
Yargıtay kararlarının sonrası yapılan uygulamaların 3 Temmuz'un gerisine gidişe neden olduğunu kaydeden Aysal, "Bunu hemen hemen bütün yarıştığımız dallarda federasyonların etkisini üzerimizde hissetmeye başladık. Galatasaray'ın başarılı olduğu branşlar, federasyon tarafından çekildi, başka bir kulübün başarılı olduğu branşlar yarışmaya dahil edildi" ifadelerini kullandı.
Basketbolda tamamen iman gücü, disiplinle ve özveriyle final oynadıklarını dile getiren Aysal şöyle devam etti, "Hocamız, oyuncularımızın alınteriyle çıktıkları parkeden başarıyla çıktılar. Bunun sonucunda Galatasaray düzgün bir final yaşamak istedi. Ancak 2-2'lik sürece geldikten sonra, 2-2'yi sağlayan yani Fenerbahçe'nin bir tek sayıyla aldığı maçta hakemin yaptığı hata ortadadır. Biz bunu imkanlarımızla sizlere ve taraftarlara anlatmaya çalıştık. Çünkü yönetimin görevi bu tür şeyleri görmek değil, çözüm bulmaktır. Olay burada kalmadı. Karşı sahada oynadığımız son maçta, bizim evimizdeki maçta 3 anons yaptıran hakemler, rakip için 2 anons yaptırdılar. Halbuki maçın sonrasında sahaya atılan yabancı maddeler, edilen küfürler, yaşanan olaylar, sahayı göstermeyen kameralarla rakibimiz ceza almadı. Araştırdık, disiplin cezaları uygulanmasa bile gözlemcilerin raporlarına göre bu ceza uygulanabilirdi. Yalnız uygulanmamakla kalmadı, bizim sahamızda yendiğimiz maça kadar ceza açıklanmadı. Federasyon yöneticisine de bunu söyledik. Gülerek geçiştirdi. Sonra yönetim kurulu olarak, sahada kurulan tertibi gözönünde bulundurduk. Yapacak 2 şey vardı. Ya oraya gidip kupayı kazanma zevkini onlara vermek ya da sahaya çıkmamaktı. Biz de sahaya çıkmama kararı aldık."
Alınan karar sonrası "Ne kazandık ne kaybettik?" sorusunu yanıtlayan Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, "Evet bir kupa kaybettik. Bir ihtimalle biz bu kupayı alabilirdik. Ama bu kupayı almak mucize olurdu. Çünkü her şey bunun üzerine yapılmış. Bu rakibimize bir avantaj sağlayacaktı. Ama orada da bırakmadık işi. Federasyon başkanıyla birebir konuştum. Karşı tarafa bize verdiğiniz maçın yarısını ceza verin. Hakem kadrosu da şaibelidir. Bu iftira da değildir. Video görüntüleri nettir. Federasyon başkanımız her ikisini de reddetti. Bizim gelip o maçı oynamamız gerektiğini net ve ısrarlı bir şekilde izah etti. Bu şartlarda kendi takımımızı sahaya çıkarmayacacğımızı söyledim" diye konuştu.
(ligtv.com.tr)
Söze 3 Temmuz süreciyle başlayan Ünal Aysal, "3 Temmuz bana bir ümit verdi. Demek ki bazı şeyler artık yeniden düzeltilebilecekti. Başarı ne olursa olsun kupa kazanılsın anlayışını değiştirecektik. 3 Temmuz'dan bu yana artan ümitlerim buna dönük. 2011-2012'deki yaşananlardan sonra sporda, bütün branşlarda eskiye dönüş, huzur, yarışmalarda biraz daha dikkat, hakemlerin, federasyonların davranışlarında iyileşme izledik" dedi.
Yargıtay kararlarının sonrası yapılan uygulamaların 3 Temmuz'un gerisine gidişe neden olduğunu kaydeden Aysal, "Bunu hemen hemen bütün yarıştığımız dallarda federasyonların etkisini üzerimizde hissetmeye başladık. Galatasaray'ın başarılı olduğu branşlar, federasyon tarafından çekildi, başka bir kulübün başarılı olduğu branşlar yarışmaya dahil edildi" ifadelerini kullandı.
Basketbolda tamamen iman gücü, disiplinle ve özveriyle final oynadıklarını dile getiren Aysal şöyle devam etti, "Hocamız, oyuncularımızın alınteriyle çıktıkları parkeden başarıyla çıktılar. Bunun sonucunda Galatasaray düzgün bir final yaşamak istedi. Ancak 2-2'lik sürece geldikten sonra, 2-2'yi sağlayan yani Fenerbahçe'nin bir tek sayıyla aldığı maçta hakemin yaptığı hata ortadadır. Biz bunu imkanlarımızla sizlere ve taraftarlara anlatmaya çalıştık. Çünkü yönetimin görevi bu tür şeyleri görmek değil, çözüm bulmaktır. Olay burada kalmadı. Karşı sahada oynadığımız son maçta, bizim evimizdeki maçta 3 anons yaptıran hakemler, rakip için 2 anons yaptırdılar. Halbuki maçın sonrasında sahaya atılan yabancı maddeler, edilen küfürler, yaşanan olaylar, sahayı göstermeyen kameralarla rakibimiz ceza almadı. Araştırdık, disiplin cezaları uygulanmasa bile gözlemcilerin raporlarına göre bu ceza uygulanabilirdi. Yalnız uygulanmamakla kalmadı, bizim sahamızda yendiğimiz maça kadar ceza açıklanmadı. Federasyon yöneticisine de bunu söyledik. Gülerek geçiştirdi. Sonra yönetim kurulu olarak, sahada kurulan tertibi gözönünde bulundurduk. Yapacak 2 şey vardı. Ya oraya gidip kupayı kazanma zevkini onlara vermek ya da sahaya çıkmamaktı. Biz de sahaya çıkmama kararı aldık."
Alınan karar sonrası "Ne kazandık ne kaybettik?" sorusunu yanıtlayan Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, "Evet bir kupa kaybettik. Bir ihtimalle biz bu kupayı alabilirdik. Ama bu kupayı almak mucize olurdu. Çünkü her şey bunun üzerine yapılmış. Bu rakibimize bir avantaj sağlayacaktı. Ama orada da bırakmadık işi. Federasyon başkanıyla birebir konuştum. Karşı tarafa bize verdiğiniz maçın yarısını ceza verin. Hakem kadrosu da şaibelidir. Bu iftira da değildir. Video görüntüleri nettir. Federasyon başkanımız her ikisini de reddetti. Bizim gelip o maçı oynamamız gerektiğini net ve ısrarlı bir şekilde izah etti. Bu şartlarda kendi takımımızı sahaya çıkarmayacacğımızı söyledim" diye konuştu.
(ligtv.com.tr)
