Bu çocuğun geleceği 'Parlak'
Yayınlanma Tarihi 19 Eylül 2014 Cum 08:00
Video yükleniyor...
Kariyerinin tamamını alt liglerde geçirmiş genç bir futbolcu, tek bir Süper lig maçına çıkmadan Milli takım formasını üzerine nasıl geçirir?
Birol Parlak’ın yaşıtlarından daha hızlı gelişen fiziksel yapısı ve doğal yeteneği, hiç azalmayan bir azimle kendisini çalışmaya adaması, ilk meyvesini henüz çok genç yaşta verdi.
16 yaşındayken kendisini, henüz 1 hafta önce tribünden izlediği, altyapısından oynadığı Mersin İdman Yurdu’nun A takımında buldu. İlyas Tüfekçi, bu genç adama ciddi bir şans vermişti.
Maçın bitimine 8 dakika kala oyuna girdiğinde nerede duracağını bile bilemeyecek kadar şaşkındı.. Heyecanını üzerinden o kadar çabuk attı ki, bir savunma oyuncusu olmasına rağmenileri çıkıp gol pozisyonu bile buldu.
İlyas Tüfekçi, Birol’un futbol yeteneklerinin yanısıra içindeki yılmaz savaşçıyı da görmüştü.
Sonraki yıllar, genelde altyapıda, arada sırada yedek kulübesinde, az da olsa sahada bulacağı formayı kovalayarak geçti. Ön çapraz bağlarındaki sakatlık ve 2 ameliyat Birol Parlak’ı futboldan alıkoysa da vazgeçmedi.
Birol’un kariyerinin gidişatını değiştiren olay ise, sol bek olarak gittiği Şekerspor’da, teknik direktör Bünyamin Süral’in onu stoperde oynatmaya başlaması oldu. Kısa sürede kendisini stoper mevkiisinde kendisini buldu, futbolu ivme kazandı. 2013-2014 sezonu başında Fethiyespor’a transfer oldu ve hiç beklemediği bir anda, kendisini, hayalini bile kuramadığı milli takımda bulmuştu...
Kadroda olduğunu öğrenme hikayesini, Birol bakın nasıl anlatıyor…
Engin Hoca, "Millî Takım'a gidiyorsun" deyince adeta kilitlendim. "A2 Millî Takımı'na gidiyorsun ama A Millî Takım da olabilir" diye devam etti. A2'nin mutluluğu bana yetti. Ertesi gün Federasyondan aradılar ve A2 Millî Takımı'na geleceğimi söylediler. Biraz sonra televizyonda A Millî Takım kadrosunun altyazıyla açıklandığını gördüm. Önce kaleciler geçti, sıra defans oyuncularına geldiğinde Birol Parlak adını gördüm ve heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Hemen Engin Hocanın yanına koştum, sevinçle "Hocam A Millî Takım'a alınmışım" dedim. Hocalar da "Tüh, biz seni A2'de bekliyorduk" diye şakalaşıp gülüştüler.
PTT 1. Ligden Fatih Terim ve ekibinin dikkatini çeken, 2014-2015 sezonu başında Ertuğrul Sağlam’ın Eskişehirspor kadrosuna kattığı Birol Parlak, daha henüz ilk haftalardan “kim bu adam” dedirtmeyi başardı.
Tecrübeli savunma oyuncuları Diego ve Akaminko’nun sakatlığı onun şansı oluverdi..Tıpkı geçen sezon Veysel’in ayrılmasından sonra Tarık’a doğan şansın bir benzeriydi bu..
Takımın Konyaspor ve Galatasaray maçlarında ilk onbirde sahaya çıktı ve kendine özgüveni, cesareti yetenekleriyle orada kalıcı olacağını ispatladı..
Tutkumuz Futbol Birol Parlak’ın başırı hikayesini yazmaya başladı bile..
Birol Parlak’ın yaşıtlarından daha hızlı gelişen fiziksel yapısı ve doğal yeteneği, hiç azalmayan bir azimle kendisini çalışmaya adaması, ilk meyvesini henüz çok genç yaşta verdi.
16 yaşındayken kendisini, henüz 1 hafta önce tribünden izlediği, altyapısından oynadığı Mersin İdman Yurdu’nun A takımında buldu. İlyas Tüfekçi, bu genç adama ciddi bir şans vermişti.
Maçın bitimine 8 dakika kala oyuna girdiğinde nerede duracağını bile bilemeyecek kadar şaşkındı.. Heyecanını üzerinden o kadar çabuk attı ki, bir savunma oyuncusu olmasına rağmenileri çıkıp gol pozisyonu bile buldu.
İlyas Tüfekçi, Birol’un futbol yeteneklerinin yanısıra içindeki yılmaz savaşçıyı da görmüştü.
Sonraki yıllar, genelde altyapıda, arada sırada yedek kulübesinde, az da olsa sahada bulacağı formayı kovalayarak geçti. Ön çapraz bağlarındaki sakatlık ve 2 ameliyat Birol Parlak’ı futboldan alıkoysa da vazgeçmedi.
Birol’un kariyerinin gidişatını değiştiren olay ise, sol bek olarak gittiği Şekerspor’da, teknik direktör Bünyamin Süral’in onu stoperde oynatmaya başlaması oldu. Kısa sürede kendisini stoper mevkiisinde kendisini buldu, futbolu ivme kazandı. 2013-2014 sezonu başında Fethiyespor’a transfer oldu ve hiç beklemediği bir anda, kendisini, hayalini bile kuramadığı milli takımda bulmuştu...
Kadroda olduğunu öğrenme hikayesini, Birol bakın nasıl anlatıyor…
Engin Hoca, "Millî Takım'a gidiyorsun" deyince adeta kilitlendim. "A2 Millî Takımı'na gidiyorsun ama A Millî Takım da olabilir" diye devam etti. A2'nin mutluluğu bana yetti. Ertesi gün Federasyondan aradılar ve A2 Millî Takımı'na geleceğimi söylediler. Biraz sonra televizyonda A Millî Takım kadrosunun altyazıyla açıklandığını gördüm. Önce kaleciler geçti, sıra defans oyuncularına geldiğinde Birol Parlak adını gördüm ve heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Hemen Engin Hocanın yanına koştum, sevinçle "Hocam A Millî Takım'a alınmışım" dedim. Hocalar da "Tüh, biz seni A2'de bekliyorduk" diye şakalaşıp gülüştüler.
PTT 1. Ligden Fatih Terim ve ekibinin dikkatini çeken, 2014-2015 sezonu başında Ertuğrul Sağlam’ın Eskişehirspor kadrosuna kattığı Birol Parlak, daha henüz ilk haftalardan “kim bu adam” dedirtmeyi başardı.
Tecrübeli savunma oyuncuları Diego ve Akaminko’nun sakatlığı onun şansı oluverdi..Tıpkı geçen sezon Veysel’in ayrılmasından sonra Tarık’a doğan şansın bir benzeriydi bu..
Takımın Konyaspor ve Galatasaray maçlarında ilk onbirde sahaya çıktı ve kendine özgüveni, cesareti yetenekleriyle orada kalıcı olacağını ispatladı..
Tutkumuz Futbol Birol Parlak’ın başırı hikayesini yazmaya başladı bile..
