Moda çayırında yeniden....

Video yükleniyor...

Yüzyıl önce meşin yuvarlağın peşinden koşan meraklı bir kaç gencin heyecan arayışıydı..
Bugün milyonları peşlerine takanların heyecan yarışı derbi oyunu..

Yüz yıl önce Moda çayırındaki İngilizler gibi takımlar kurmak, onlar gibi oynamak ve nihayet ecnebiyi yenmekti amaçları..
Bugün kurup büyüttükleri takımlarla İngilizleri ve bil cümle ecnebiyi yenebiliyor, adlarını tüm Dünya’ya duyurabiliyorlar.

Yüz yıl önce işgalcilerin elindeki sahaları millileştirmek için bir araya gelmişlerdi..
Ülke topraklarında oyunun hakimiyetini ele almak cepheye moral vermekti amaçları..
Bugün millileştirdikleri o sahalarda ülkenin neşe, eğlence ve heyecan kaynağı onlar..

Yüz yılı aşkın geçmişin, ebedi kalacak bir hikayenin iki başrol oyuncusu bu Pazar yeniden moda çayırına çıkıyorlar..
Millileştirdikleri sahanın, evrenselleştirdikleri yarışmanın sadece bir sahnesini daha oynayacaklar..

Kim kimi üzerse üzsün bir sonraki buluşmanın telaşı ve heyecanı hemen oracıkta başlayacak..
Yaşam enerjisini kendi geleneğinden devşiren hiç sönmeyen bir ışık oyunu onların ki..

Fenerbahçe ile Galatasaray köklerini Osmanlı Devletinin son deminde salmış Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde ışgın verip çiçek açmış iki dev şarmaşık..

Dalllarında güven, yapraklarında bereket, çiçeklerinde binbir renkle benzeli..

Sarıyı ortak tutup lacivert ile kırmızı köşelerinden gülümseyen ikiz çocuklar..

Hep çocuk hep çocuklar..

Cuma Liginin yaramaz çocukları, Pazar liginin haylazları..

Kurtuluş savaşı günlerinin birleşmiş gücü barış yıllarının rekabet çınarları...

Ülkenin en eski rekabetinde artık sayıların sadece matematik anlamı var. Ölçülemez bir sevgi, sayılamaz bir tutku onların ikiz kardeşliği..

Çift yumurta ikizleri Fenerbahçe ile Galatasaray...

Aynı genetikten gelen farklı elbiseler giymiş...

Zor zamanlarda kardeş, güzel günlerde en önde olmaya bilenmiş iki yabancı..

Ama sonunda kim ne derse desin hep dost hep dost...