Futbolda zirveler bitmez

Video yükleniyor...

1990 yılında, Sakarya Köyspor’un başına 29 yaşında, gencecik bir teknik adam getirildi. Gelecekte Süper Lig’de şampiyonluk kupasına uzanacağından habersiz, kariyerinin ilk adımlarını atan bu genç adamın adı; Ersın Yanal’dı…

7 sezon boyunca alt liglerde gelişti, öğrendi, evrildi, 1995 yılında Denzilispor’da Süper Lig’i ve Türk futbol kamuoyunu kendisi ile tanıştırdı.

Denizli’nin ardından Ankaragücü macerası ile yoluna devam ederken, mütevazi kadrolardan oluşturduğu takımlarına oynattığı korkusuz hücum futbolu, tüm gözleri Ersun Yanal’ın üzerine çeviriyordu.

Kariyerinin ilk zirvesini Gençlerbirliği’nde gördü; UEFA Kupası’nda, o sezon kupaya uzanacak olan Valencia’ya tek yenilgisini tattıran Ersun Yanal’ın Gençler’i, 4. Turda elenmekten kurtulamasa da, ardında Blackburn Rovers, Sporting Lisbon ve Parma gibi devlerin küllerini sermişti.

Bu başarının sonu, A Milli Takım hocalığı oldu… Ersun Yanal, kariyerinde ikinci kez yeni bir zirveye ismini kazıyordu.

Manisaspor, Trabzonspor, Eskişehirspor’un başında geçirdiği yıllar boyunca, 5 farklı Anadolu takımını farklı zamanlarda liderlik koltuğuna taşımayı başarıyor; Fenerbahçe’nin yolunu tutuyordu.

Ersun Yanal’ın üçüncü zirvesi, sarı-lacivertli takımın önünde açılıyor, Fenerbahçe şampiyon oluyordu…

Futbolda zirveler bitmez, tırmanacak zorlu dağlar da öyle…

Ersun Yanal, geçtiği yolların engebeli, zorlu yollarını aşarken, adını yazdığı her bir karlı dağ zirvesinin hatırlarını kırlaşan saçlarında taşıyor…

Ersun Yanal’ın önünde sıradağlar bekliyor; her birinin tepesinde, göreve getirildiği takımın tarihine kazınacağı başarılar parıldıyor.