Onunkisi bir İstanbul masalıydı...

Video yükleniyor...

Konu futbol olunca bazı yıldızları şampiyonluklara imza attığı, arka arkaya gol krallıkları aldığı , yılın futbolcusu seçilip popülerliğini küreselleştirdiği için değil sadece yüzünde kendi yüzünüzü gördüğünüz adamınız oldukları için sever bayraklaştırırsınız..

Dünya futbolunun en güçlü birliktelik şarkısını besteleyen taraftarsanız bu tutkuyu anlatmaya sayfalar yetmez...

Mayıs ayında bir Liverpool efsanesi  daha “You will never walk alone” gürültüsünün tutkuyla kopacağı Anfield’a veda ediyor..

Steven Gerard 9 yaşında girdiği kulübün kapısından 34 yaşında çıkıp gidecek..

Gary Lineeker bir defasında İtalya futbolunu tanımlarken ‘içinde zafer ve dram” olan bir tragedya’dır tanımlamasını yapmıştı..

Tam da Gerard’ı anlatan bir cümle değil mi ?

2005 yılının bir Mayıs akşamı İstanbul’da kariyerinin en büyük zaferini yaşıyordu..

Liverpool Avrupa Şampiyonluğunu tarihin en unutulmaz geri dönüşüyle elde ederken, Kupa genç adamın elinde yükselmişti...

Bir İstanbul Masalıydı onunkisi...

Yıllarca bu tacı premier ligi şampiyonluğuyla parlatmanın peşinden koşmuş yine bir Mayıs günü Anfield’da çok yaklaştıkları zafere çeyrek kala ayağı kaymış hayatının en büyük dramını yaşamıştı..

Steven Gerard’ı hayatının en büyük zaferi ya da dramıyla hatırlamak ona haksızlık olur mu bilemeyiz..

Zira onca yıl boyunca altına imza attığı yüzlerce oyunun kahramanı olarak bir tragedya’nın kahramanı olamaz Gerard..

Onun ki ancak bir masaldır...

Kendisini Bay Liverpool yapan, onlarca sene sonra bile saygıyla anılacak bir mutluluk masalı...

Steven Gerard 2000’li yıllara damgasını vurmuş, İngiliz futbolunda sembolleşmiş, kimsenin ismi üzerinde pazarlama çalışması yapmasına gerek kalmadan küreselleşmiş güçlü bir figürdü..

Onun vedası Ada’yı bir süreliğine öksüz koysa da yolunun düşeceği Amerika’dan göndereceği resimlerle Dünya’yı oyalamaya devam edecek...

Şimdi geriye yaslanıp Mayıs ayına kadar neler olacağını izleyelim..

Anfield’daki son santrasına kadar ve son düdüğün ardından bile asla yalnız yürümeyecek.....